İğnesiz mezoterapi veya Mezopeeling, geleneksel iğneli mezoterapi yöntemine alternatif olarak geliştirilen bir cilt yenileme tedavi seçeneğidir. İğnesiz mezoterapi, cilt problemlerini tedavi etmek ve cilt gençleştirmek için ağrısız bir yöntem sunar. 

• Etkin Karışım: İğnesiz mezoterapide kullanılan etkin karışım, TCA (Tricarboksilik Asit) ve H2O2’nin belirli oranlarda bir kombinasyonunu içerir. Bu karışım, cildi derinlemesine etkiler ve cilt altındaki fibroblast büyüme faktörlerini uyararak cildin yenilenmesini sağlar.
• Cilt Yenileme: İğnesiz mezoterapi, cildin yenilenmesini ve gençleşmesini hedefler. Bu yöntem sayesinde ciltte hasar oluşturulmadan, cildin canlandırılması ve güçlendirilmesi mümkün olur.
• Kolajen Üretimi: İğnesiz mezoterapi cilt altında kolajen üretimini artırır. Bu, cildin sıkılaşmasına ve cilt sorunlarının tedavi edilmesine yardımcı olur. Aynı zamanda yeni kolajen üretimini tetikleyerek cilt hücrelerinde biyolojik uyarım sağlar.
• Ağrısız ve Konforlu: Geleneksel iğneli mezoterapinin aksine, iğnesiz mezoterapi ağrısız ve konforlu bir tedavi seçeneği sunar. İğne kullanmadan cilt altına etkin karışım uygulanır, bu da hastalar için daha rahat bir deneyim sunar.
• Uygulama Alanları: İğnesiz mezoterapi, yüz, boyun, göğüs ve dekolte bölgelerinde sarkma, gevşeme, skar ve iz tedavisi, çatlak tedavisi ve leke tedavisi gibi bir dizi cilt problemi için kullanılabilir.
• Kombine Tedavi: İğnesiz mezoterapi, dolgu işlemleriyle veya diğer cilt yenileme tedavileriyle kombine edilebilir. Bu şekilde daha güçlü ve sinerjik etkiler elde edilebilir.

İğnesiz mezoterapi veya Mezopeeling, özellikle iğne korkusu olan hastalar için ideal bir seçenek olabilir. Cilt sorunlarını tedavi etmek ve cildi gençleştirmek isteyen kişiler için etkili bir cilt bakım yöntemidir. Uygulama sonrasında ciltteki iyileşme ve gençleşme etkileri zamanla artar.

İğnesiz mezoterapi, aktif bileşenlerin cilt altına taşınması için iğnesiz sistemleri kullanır. En yaygın kullanılan teknolojiler şunlardır:

• Elektroporasyon:

  Elektroporasyon, kısa süreli elektriksel uyarılar yoluyla cilt hücrelerinin zarında geçici mikro gözenekler oluşturarak, aktif maddelerin hücre içine nüfuz etmesini sağlar. Elektriksel alan, hücre zarında fosfolipid tabakaların yeniden düzenlenmesine neden olur, bu da hücre geçirgenliğini artırır. Oluşan bu mikro gözenekler, moleküllerin cilt bariyerini geçmesine olanak tanır.

• Ultrason Dalgaları:

  Ultrason teknolojisi, yüksek frekanslı ses dalgaları kullanarak cilt hücreleri arasında geçici boşluklar oluşturur. Bu boşluklar, büyük moleküllerin cilt altına daha kolay ulaşmasını sağlar. Ayrıca, ultrason dalgaları ciltte mikro masaj etkisi oluşturarak kan dolaşımını ve lenf drenajını artırır.

• Kavitasyon:

  Düşük frekanslı ultrason kullanarak, cilt yüzeyinde mikro kabarcıklar oluşturur. Bu kabarcıkların patlamasıyla, aktif maddelerin cilt bariyerini geçmesine yardımcı olan mikrokanallar oluşur.

İğnesiz mezoterapi üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, bu yöntemin cilt bakımında oldukça etkili olduğunu göstermektedir. Elektroporasyon teknikleriyle ilgili yapılan bir çalışmada, hyaluronik asit penetrasyonunun enjeksiyon yöntemlerine kıyasla %30'a kadar artırılabileceği belirlenmiştir. Ayrıca, non-invaziv yöntemlerin yan etki riskinin daha düşük olması da önemli bir avantaj olarak kabul edilmektedir.

Klinik Bulgular:

4 ila 6 seanslık tedavi sonrası cilt hidrasyonunda belirgin iyileşmeler gözlenmiştir.

Melazma gibi hiperpigmentasyon sorunlarında leke görünümünde %40'a varan azalmalar rapor edilmiştir.

İnce çizgi ve kırışıklıkların derinliğinde belirgin azalma sağlandığı, cilt elastikiyetinin arttığı gözlemlenmiştir.

Avantajları ve Uygulama Alanları

• Ağrısız ve Konforlu: Cilt altına aktif madde iletimi sırasında herhangi bir ağrı hissedilmez.
• Enfeksiyon Riski Yok: İğne kullanılmadığı için enfeksiyon riski ortadan kalkar.
• Kısa İyileşme Süresi: Tedavi sonrası sosyal yaşama hemen dönülebilir.
• Geniş Kullanım Alanı: Yaşlanma karşıtı tedaviler, leke tedavisi, cilt tonunu eşitleme ve nemlendirme gibi birçok alanda etkilidir.