WeCreativez WhatsApp Support
Merhaba! Doktorumuz Sorularınızı Bekliyor
Size Nasıl Yardımcı olabiliriz

Nöral Terapi

 

Nöral terapi, otonom sinir sisteminden kaynaklanan hastalıkların tanı ve tedavisinde uygulanan tıbbi bir yöntemdir.

Klasik tedavi yöntemleriyle tedavi edemediğimiz pek çok rahatsızlığın altında otonomik sinir sisteminin fonksiyon bozuklukları yatmaktadır.

Bozucu alan denilen lokal bozukluklar, elektrofizyolojik düzensizlik ve anormal nörolojik sinyaller ile otonom sinir sistemini reaksiyona sokarlar.Bozucu alanlar fiziksel ve ruhsal travma sonrası ortaya çıkabilirler. Bu taravmalara örnek olarak ameliyat sonrası yara izleri veya bir yakınını kaybetmeyi örnek olarak verebiliriz.

Otonom sinir sistemi bu bozucu alanlara tepki göstererek, vücudun uzak bölgelerinde rahatsızlık yaratabilir. Örneğin bir sezeryan yarası uzun süren bel ağrısının kaynağı olabilir.

Cerrahi girişim ve ilaç kullanan hastaların önemli bir bölümünde bozucu alanlar bulunabilir. Bu nedenle bu alanlar otonom sinir sistemi ile ilgili birçok ağrılı sendromda aranmalıdır.

 

NÖRAL TERAPİ HANGİ HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILIR?

 

  • Boyun sırt ve bel ağrıları
  • Boyun ve bel fıtıkları
  • Diz, kalça, omuz ağrıları
  • Ankilozan spondilit, fibromyalji
  • Romatizmal hastalıklar
  • Bacaklardaki dolaşım bozukluğu
  • Fascial paralizi (yüz felci), Trigeminal nevraji

NÖRAL TERAPİ NASIL ETKİ EDER ?

Nöral terapi Seyreltilmiş ( % 0.4 – 0.5 ) prokain veya lidokain (lokal anestezik) kullanılır. Ağrılı bölgeler, omurga zinciri ve hastalığı ortaya çıkaran bozucu alanlara uygulama yapılır.

Bu tedavinin amacı bozucu alanların hücresel düzeyde sebep olduğu düzensizliği normal bir şekilde çalışmak üzere yeniden düzenlemektir. Verilen anestetik madde (Prokain veya lidokain) ile hücrenin elektriksel potansiyeli yeniden düzenlenir, dokuların bozulmuş olan fonksiyonları normalleştirilir.

Tedavi etkisi lokal anezteziğin beklenen etkisinden uzun sürer ve tekrarlayan tedaviler bozucu alanın etkisini ortadan kaldırarak iyileşmeyi sağlar.

Nöral terapi

NÖRAL TERAPİNİN YAN ETKİSİ VARMIDIR ?

Nöral terapi batı ülkelerinde yaklaşık 100 senedir uygulanan bir tedavi yöntemi olup kullanılan lokal anestezikler ısırgan otu ve acı bademden elde edildiğinden doğal bir tedavi yöntemidir ve bu maddelere alerjisi olanlarda alerjik reaksiyona yol açabilmesi dışında herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.

NÖRAL TERAPİ KAÇ SEANS UYGULANMALIDIR?

Nöral terapi uyarı-uyum tedavisidir. Haftada 2 veya 3 seans uygulanır.

Tedavi seansları her hastada farklıdır. Bunun sebebide geçirilen hastalığın şiddeti, vücutta bulunan bozucu alanların sayıca fazla olması ve hastaların iyileşme kabiliyetlerinin farklı olmasındandır.

Bu nedenle Nöralterapi 1. ila 5. seans arasında etki göstermeye başlar, bu tedavi etkisinin az veya çok olması, bize toplam tedavi seans sayısı hakkında fikir verir.

 

NÖRAL TERAPİ KİMLERE UYGULANABİLİR?

Nöral terapi çocuk ve yaşlılar dahil olmak üzere her yaşta hastaya uygulanabilir.
Tansiyon, şeker, kalp vb. hastalıklar ve hastanın kullandığı ilaçlar tedaviye engel değildir.
Sadece kortizon kullanan hastalarda vücut tümden baskılandığı için tedavinin etkinliği azalır.
Kanı sulandırıcı coumadin kullananlarda ise bazı uygulamalarda dikkatli davranılmalıdır. Genelde cilde yapılan uygulamaların hiçbir sakıncası yoktur.

Nöral terapi

NÖRAL TERAPİ’NİN TARİHÇESİ

Bilgi çağındayız ama bilginin süresinin çok kısa olduğu bir çağdayız. Artık bilgiye ulaşmak o kadar kolay ki, bir tuşla. Ancak bilimin bugünkü haline gelebilmesi ne kadar uzun bir yoldan geçerek geldiğini hayal edin… Bilimin, tıbbın, tedavi yöntemlerinin bu gün kullandığımız her yöntemin ne kadar uzun bir yoldan geldiğini unutmamamız gerekiyor. O yüzden demiş büyükler “Bana bir kelime öğretenin kölesi olurum” diye… Bilginin kıymetini ve öğretmenlerimize, hocalarımıza, ustalarımıza karşı göstermemiz gereken saygıyı akılda tutmak için en değerli belgelerdir,

 

TARİHÇELER. 

1568’de Ambroise Pare’nin sinir köklerini sıkıştırmasıyla lokal anestezi düşüncesi ortaya çıktı.

1845’te F. Rynd Dublin’de enjeksiyonu buldu.

1853’te C.G. Parvaz Fransa’da enjektörü buldu.

1875’te Collins et al. Paris Kanser, Ağrı ve Tbc tedavisinde kokain kullanımını denedi.

1881’de S. Freund ve C. Koller, kokainin mukuza üzerindeki lokal anestezik etkisini keşfetti.

1884‘te Koller, topikal kokainin etkisinden ve tedavi edici imkânlarından söz etti.

1886’da J.L. Corning, ABD’de Spinal ve Peridural anestezi uygulamasını gerçekleştirdi.

1890‘da C. L. Schleich, %0,1’lik kokain solüsyonu ile infiltrasyon anestezisi uygulayarak ilk cerrahi müdahaleyi yaptı.

1898’de  A. Bier, Berlin’de kokain ile spinal anestezi gerçekleştirdi.

1902‘de G. Spiess,  rejyonal novakain infiltrasyonu ile yaraların daha hızlı ve düzgün iyileştiğini gösterdi.

1903’te Cathelin, ilk kaudal epidural enjeksiyonu kokain ile gerçekleştirdi.

1905’te Einhow, novokain’i keşfetti.

1905’te H. Braun, Zwickau da ilk lokal anestezi ders kitabını yayınladı.

1914’de G.Fischer,  procaini ilk kez diş anestezinde kullandı.

1922’de Fa. Lucius & Brüning, Frankfurt’ta Novokain ile “Anestezi ve Tedavi” adında reklam niteliğinde bir dergi yayınladılar.

1924’de  Histopatolog Prof. Dr. G. Rickers’in “Relasyon patalojisi” kitabını yayınladı. Hastalıkların temelinin VSS disfonksiyonundan kaynaklandığının bilimsel olarak tespit etti.

1925’te R. Leriche, novakain ile ilk gangliyon stellatum blokajını denedi.

1925‘de Alman fizyolog Von Hering, nörovejetatif sistemin geleceğin tıbbının en önemli öğelerinden biri olacağını ifade etti.

1925’te R. Leriche, Strasburg’da anlık fenomen ve neuralmedizin = Nöraltıp adında gözlemlerini kongrede açıkladı.

1928’te F. Huneke, Düsseldorf’da lokal anesteziklerin bilinmeyen uzak etkilerine gözlemledi.

1929’da M. Kipler,  Segment terapiyi tanımladı ve segmental ilişkide cilt ve derinin önemini belirtti.

1934’te R. Leriche, Strasburg’da lokal anestezik enjeksiyonu ile postoperatif geçemeyen ağrılarının çözüldüğünü ve şiddetli ağrıların ortadan kaldırıldığını gözlemledi ve yayınladı.

1940’da F. ve W. Huneke, Düsseldorf’da sekunden fenomeni tanımladırlar.

1940’da K.R. Von Roquas, Berlin’de ilk kez Nöralterapi sözcüğünü ve tanımlamasını yaptı. Lokal anesteziklerle sinir üzerinde meydana gelen hastalıkların özellikle de ağrının giderilmesi olarak tanımladı. Bu sözcüğü ve tanımlamasını Huneke kardeşlerden bağımsız olarak yapmıştır.

1944’te Prof. Kalbfleich, Rickers’in Relasyon patalojinin kliniksel gözlemlerini kitap olarak yayınladı.

1947’de C. Lundquist, lidokaini sentezledi.

1953’te J.J. Bonica, New York’ta Peridural kateteri tanıttı.

1953’te Travell & Simons, New York’da Trigger Point Manuel tanımını kullandı.

1956’da Deutsche Arzteblatt – Alman Tabipler Birliği Yayın organı, prokainin keşfinin 50. yılı için özel sayı yayınladı.

1963’te P. Dosch, Münih’te Neuraltherapie ders kitabını yayınladı.

1963’te Herget, Giessen’de lokal anesteziklerin bağırsaklar üzerindeki gözlemini yayınladı.

1965’te R. Melazck & Wall, Londra’da Kapı Kontol Teorisini tanımladılar

1970’de D. Gross, Frankfurt’ta “Terapeutik LA” adından ki kitabını yayınladı.

1970’ de R. Melazck,  “Pain Mauna” yı tanımladı.

1972’de Herget, Prokain’in kronik ağrıdaki yeri ve fantom ağrısındaki etkinliği konusundaki çalışmasından dolayı Akademik olarak Profesör ünvanını aldı.

1973’ de Herget, trigger noktalarının etkin tedavisi için lokal anestezik uygulamalarını açıkladı.

1978’te Herget, kronik bağırsak disfonksiyonlarının etkin tedavisi için simbiyozun düzenlenmesi ve Gangliyon coeliacus ve Ganliyon impar ile sakral kalan enjeksiyon kombinasyonunu tanımladı.

1979’da Herget & Pischinger, Bağ dokusunun regülasyonunda lokal anesteziklerin önemi açıkladı.

1984’te A. Pischinger, “Das System der Grundregulation (Temel regülasyon sistemi – Temel sistem)” kitabını yayınlandı.

1995’te H. Barop ve L.Fischer, Neuraltherapie ders kitapları yayınlandı.

1996’da Heine, Biyolojik Tıp – Temel Sistem konulu en kapsamlı kitabı yayınladı.

1997’de Bergsmann, Avusturya için ilk Neuraltherapie ders kitabını yayınladı.

1998’de A. Beck, İsviçre için ilk Neuraltherapie Ders Kitabı ders kitabını yayınladı.

2003’te S. Herroeder ve M.W.Hollmann, Heidelberg’de lokal anesteziklerin moleküler biyolojik etki mekanizmasını ispatladı.

2003’te H. Nazlikul, Nöralterapi’nin etki mekanizmasını Türkçe olarak ilk kez Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Kitabı kapsamında yayınladı.

2004’te H. Nazlıkul başkanlığında nöralterapiyi temel ve tamamlayıcı tıp konusundaki ilk Türkçe dergi olan BARNAT yayına başladı.

2004te ülkemizde H. Nazlıkul başkanlığında Bilimsel Nöralterapi ve Regülasyon Derneği(BNR) kuruldu. Bu dernek, Uluslararası Huneke’ye Göre Nöralterapi Derneği’nin (IGNH) kabul ettiği eğitimler vermekte ve Türk Hekimlerini bu konuda eğitmektedir. Almanya’da hekim olarak bulunmamış olanlar tarafından bilinmeyen bir tedavi olan Nöralterapi, IGNH eğitim müfradatına ve sistematiğine uygun olarak verilmektedir.

2010’da H. Nazlıkul, bir ilk daha gerçekleştirerek ilk Türkçe Nöralterapi Ders Kitabınıyayınladı.

IGNH Derneği Almanya’da her yıl iki kongre, üç sempozyum ve çok sayıda seminer vermektedir. İsviçre ve Avusturya’da da benzer sıklık ve yoğunlukta eğitimler düzenlemektedir. İsviçre’de Bern Tıp Fakültesi’nde Prof. Dr. Lorenz Fischer yönetiminde Nöralterapi Kürsüsü bu alandaki bilimsel çalışmalarına devam etmektedir. Almanyada 14 Tıp Fakültesinde Tamamlayıcı Tıp ABD mevcut ve bunun içinde NTH önemli bir yer tutarken, 3 Tıp Fakültesinde Nöralterapi ABD olarak mevcuttur.

 

1 Yorum
  • Yanıtla
    9 Temmuz 2021, 23:22

    Merhaba eşim 2019 yılında lenfoma tedavisi gördü.tedavi sonrası zona geçirdi.zonayla birlikte başlayan agrılar 1.5 yıl olmasına rağmen halen geçmedi.ağrı kesici ilaçlarla sadece bir miktar hafifliyor.bu ağrılara nöral terapi ne kadar etkili olur.
    Bilgi verirseniz sevinirim.şimdiden teşekkür ederim.

“Merak ettiğiniz tüm soruların cevabını yorum yazarak bulabilirsiniz. Yorumlarınıza en kısa sürede cevap verilecektir.”

SCROLL UP