İÇİNDEKİLER
Menisküs yırtıkları neden olur? Nasıl anlaşılır?
Menisküs yırtığı neden olur sorusu çok geniş bir konu. Önce menisküs nedir sorusunu sorarak kafamızda canlandırmak gerekir. Menisküs dokusu bir kıkırdak doku varyantı yani değişik bir kıkırdak dokudur, fibroelastik bir yapısı vardır. Yani menisküsün esneme payı olan bir kıkırdak gibi, çok sert olmayan, biraz daha elastik bir kıkırdak olarak düşünmek doğru olur.
Diz içerisinde 2 eklem yüzeyinin birbirine uyumunu sağlayan aynı zamanda yük taşıma kapasitesi olan, dizin hem hareketsiz halinde yük taşımaya yardım eden hem de hareketli halinde eklem uyumunu sağlayan ve yük taşıyan bir dokudur. Menisküs hepimizde var hepimizin menisküs dokusu var, doğuştan gelen birtakım menisküs farklılıkları da var. Bu duruma bağlı bazı yırtıklar da var fakat menisküsün genel olarak neden yırtıldığını anlatacak olursak:
Menisküs üzerine anormal bir yük bindiği zaman, yük taşıma kapasitesi üzerinde bir yüke maruz kaldığı zaman menisküs dokusu yırtılabilir. Menisküs ne kadar sağlıklı ise yük taşıma kapasitesi o kadar yüksek olacaktır.
Dolayısıyla gençlerde yırtık olabilmesi için menisküsün daha yüksek yüklere maruz kalması lazım. Fakat menisküs dokusu yaşlılarda da problem yaratabilmekte. Yaşlılarda, daha ileri yaştaki hastalarımızda, menisküs daha yıpranmış, daha yüke dayanıksız olduğu için daha basit zedelenmeler görülebiliyor. Mesela namaz kılarken diz üzerine fazla oturmakla, eskiden gelen alışkanlıklarla bağdaş kurma hareketi yapmakla ya da bir merdiven çıkma esnasında bile daha önceden yıpranmış zedelenmiş yani dejenere olmuş menisküs yırtılması meydana gelebiliyor.
MENİSKÜS YIRTIĞI TEŞHİS VE AMELİYATI
Menisküs yırtığı mutlaka ameliyat edilmelidir diye bir kaide yok. Yırtık ilk tespit edildiği zaman hastamızı bu ağrıları ne zamandan beri yaşadığını, bir çarpma düşme ters hareket hikayesi olup olmadığını mutlaka soruyoruz. Böylece yırtığın ne zaman oluştuğunu tespit etmeye çalışıyoruz. Eğer yırtık 20 gün -ya da uzatılmış olarak 40 gün düşünebiliriz- yani 6 haftalık ise, 6 hafta içerisinde menisküse bir iyileşme şansı vermek gerekir. Çünkü menisküs yapısı itibariyle dış kısmının ⅓’lük kısmında kan damarları barındıran bir dokudur. Dolayısıyla damarlı kısımlarında iyileşme şansı olan bir dokudur. Eğer iyileşebilecek durumda ise elbette tercihimiz kendiliğinden iyileşmesi yönünde. O yüzden daha basit tedavilerle istirahat gibi, soğuk uygulama gibi, basit ağrı kesiciler gibi tedavilerle menisküsün iyileşmesini bekliyoruz hastayı kontrollere çağırıyoruz. Eğer yırtık bu süre içerisinde iyileşmez ise o zaman yırtığı tekrar normal sağlıklı dokuya çevirmek için birtakım girişimler söz konusu olmakta.
Bunlarda en sık yapılan da yırtığı tamir etmektir. Özellikle gençlerde, 50 yaş altında, spor travmaları sonucu oluşmuş yırtıklarda menisküsü hiç zaman kaybetmeden -yani o ilk 6 haftalık dönemi geçtikten sonra- zaman kaybetmeden dikmek gerekir. Çünkü yırtık menisküs bir süre sonra artık zayıf bir doku hale dönüşüyor. Eğer onu biz yeniden canlandırıp yerine dikebilirsek sanki hiç yırtık oluşmamış gibi, en azından ona yakın bir doku elde etme şansımız mevcut. Böylece dizi ileride oluşabilecek erken kireçlenmelerden, erken kıkırdak problemlerinden kurtarmış oluruz. Dolayısıyla menüsküs yırtığını tedavisinde en iyi yol menüsküs dokusunu korumak yani orijinal kokuyu korumak ve yerine dikmektir. Ama eğer bu mümkün değilse, yırtık çok komplike bir yırtıksa, ameliyat esnasında beslenmesi mümkün değil olarak görüyorsak; o zaman sadece yırtık parçayı, sağlam dokuyor çok ellemeden, çok yıpratmadan yırtık dokuyu alıyoruz. Bu işleme kısmi menisküs yırtığı tedavisi denir, kısmi olarak menisküs alınır geriye kalan sağlam doku bırakılır.
Bir de menisküsün çok geniş bir alanda yırtığı söz konusu ise, yine dikilmeyen bir yırtıksa, ya da önceden yırtık olan menisküs başka bir ameliyatta alınmış ise; bu sefer de menisküsün transplante edilmesi, yani bir kadavradan menisküs alınması, hastalıklı bölgeye nakledilmesi ya da menisküse benzer bir dokunun menisküs yerine işlevi görmesi için konulması söz konusu olur. Bu işleme bir nevi menisküs protezi diyebiliriz. Bunlar yeni tedaviler olup şu anda güncel olarak çok fazla uygulanmamaktadır ancak gelişim sürecine açıktır.
Menisküs Yırtığı Nasıl Oluşur?
Menisküs yırtığı genellikle zorlanmalar sonucu oluşur. Bu basit bir zorlanma olabileceği gibi ciddi spor yaralanmalarında daha çok görülmektedir. Özellikle basketbol, futbol, tenis gibi sporları yapanlarda daha çok görülür. Çünkü bu alanlarda diz eklemi yaralanmaya daha açıktır. Bununla beraber ileri yaşta da daha basit şekilde, örneğin merdivenden inerken, fazla yüklenmelerde, çok fazla çömelme kalkma ile de yırtıklar oluşabilir. İleri yaşta da menisküste belirgin bir yaralanma olmaksızın yırtıklar görülmektedir. Bunlar daha çok kıkırdak hasarlarına, kıkırdak aşınmalarına eşlik eden yırtık şeklindedir. Bu hastalarda çok ani başlangıçlı ağrılar değil, daha çok yavaş yavaş olan ağrılar görülür. Oysa spor yaralanmalarında aniden olan, dizden bir ses gelmesi ile ortaya çıkan yırtıklar görürüz. Bunlar dizde aniden hareket kısıtlılığına, şişliğe, yürüyememeye sebep olmaktadır. İleri yaşlarda görülen yırtıklar farklıdır, yavaş yavaş oluşan ve aşınmaya eşlik eden yırtıklar şeklindedir.
Menisküs Yırtığı Belirtileri Nelerdir?
Menisküs yırtığı olan hastada yırtık olduğu bölgeye elle basınç uygulandığında ağrı hissedilmesi, hastanın dizini katlaması esnasında takılma hissinin, hastada diz içerisinde yoğunluk hissi, dizi rahatça açıp kapatamama gibi durumlar hastalığın temel belirtileridir.
Genç yaşlarda oluşan menisküs yırtıkları genelde bir travma sonucu oluştuğu için dizde şişme ve diz çevresinde aşırı hassasiyet gözlemlenmektedir. Genellikle 55 yaş üstü hastalarda görülen yırtıklarda ise hasta şikâyetleri kronik olmakta ve dizin bir bölümünde uzun zamandan beri var olan ağrı hissi ile birlikte dizde hareket kısıtlılığına rastlanmaktadır.
Menisküs Yırtığı Tipleri ve Tedavisi
Menisküs yırtığının tedavisinde yırtığın tipi çok önemlidir. Yırtığın geliştiği yere göre menisküs yırtıklarını üç tip yırtık olarak inceleyebiliriz. Menisküste çok iyi beslenen böyle (kırmızı-kırmızı bölge) ya da hafif beslenen bölge (kırmızı-beyaz) ve ne yazık ki hiç beslenmeyen bölge (beyaz-beyaz) bölge olmak üzere üç bölge mevcuttur. Kırmızı bölgede hastalarda cerrahi tedavi ihtiyacı yoktur.
Kanlanma iyi olduğu için bu bölgede hastalarda iyileşme vücudun kendisi tarafından yapılır. Kırmızı-beyaz bölge, hastalarda %70-80 oranında kişinin vücudunun kendi başına menisküs tamirini yapmayı başarabildiği bölgedir, ancak %25 oranında bazı hastalarda iyileşme sağlanamama durumu söz konusudur. Beyaz-beyaz bölge ise hiç dolaşımın olmadığı, hastanın bu bölge ile ilgili bir yırtık olduğunda muhakkak cerrahi tedavisinin yapılmasını gerektiren bölgedir.
Menisküs yırtığı tedavisinde bir diğer önemli nokta hastanın yırtığının yapısal şeklidir. Bu noktada yırtık düz bir yırtık mı, yoksa bir kapak gibi yukarı kalkan bir yırtık mı ya da kova sapı olarak adlandırdığımız menisküsün içerisinde ciddi şekilde oluşmuş bir yırtık mı var soruları sorulur. Bu yırtıklarda -özellikle kova sapı yırtığı şeklindeki yırtıklarda- genellikle hastalarda takılma ve kilitlenme problemleri çok olduğu için cerrahi yöntem tercih edilmektedir.
Düz ya da radyal yırtık olarak adlandırdığımız yırtıklarda ise genellikle fizik tedavi ile beraber yapılacak çeşitli egzersizler ana fizik tedavi temasını oluşturur. Hastalarda yaş, spor beklentisi, kişinin aktivite serisi ve hastanın günlük yaşantısında dizi ile eğilip kalkma hareketlerine kadar ihtiyaç duyduğu gibi birçok parametre ve birçok faktöre göre hasta ile ilgili Fizik Tedavi, PRP enjeksiyonları, ameliyat programları ve tedaviler hasta-doktor arası tartışmalar ile doğru yola iletilir.
Teknolojik olarak son yıllarda kök hücre tedavisi menisküs yırtıkları için önemli bir açılım yapmıştır. PRP olarak adlandırılan kök hücre tedavisinde birer hafta arayla yapılan 3 enjeksiyon ameliyat ihtiyacı olmayan hastalar için şu anda en yeni tedavi yöntemidir. Klasik yöntemde ise hastaların fizik tedavi ve egzersiz programları ile yaklaşık 6 haftada iyileşme sağladığı görülmektedir.
Menisküs Yırtıkları İhmal Edilirse Ne Olur?
Dizde mekanik kilitlenmeye, takılmaya sebebiyet olan yırtıklar ihmal edilirse ve bunun üzerine kişi ağrısına rağmen “ben hayatımı devam ederim, çivi çiviyi söker” derse, kıkırdak açılmalarına sebep olur. Bu noktadan sonra dizde geri dönüşsüz, halk arasında kireçlenme diye bildiğimiz sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Menisküs yırtığı tanısı konulduktan sonra özellikle dizdeki mekanik problemlerin ortadan kaldırılması için, artroskopik tedavi seçeneğinden bahsetmiştik. Bu tedaviden hastaların korkmaması gerekiyor. Genellikle bu tedavi ile günübirlik bir cerrahiyle hastaların problemleri ortadan kaldırılıyor. Eğer bunu ihmal edersek, dizde kireçlenme olabileceğini söylemiştik.
Bu süreçten sonra uzun vadede ortaya çıkan sorunları sadece artroskopik olarak menisküs yırtığını tedavi ederek çözemiyoruz. Kıkırdaktaki oluşan problemler geri dönüşsüz olduğu için çoğunlukla ek ameliyatlar, daha büyük ameliyatlar, kıkırdağa yönelik planlanması gereken ameliyatlar gerekiyor. Bu, yük dağılımını değiştirdiğimiz kemik ameliyatlarından tutun da hasarlı olan kıkırdak bölgesinin metal implantlarla, yüzey implantlarıyla kaplandığı olayın son aşamasında yaptığımız total diz protezine kadar gidebiliyor.